Neden Uyuruz?

uyku-konfor

Bilim insanlarının yaptığı çalışmaların sonucunda İnsanın neden uykuya ihtiyaç duyduğuna dair kesin bir fikir birliği bulunmuyor. Ömrümüzün yaklaşık üçte birini bilincimiz kapalı olarak geçiriyoruz. Üstelik ‘uyku’ yalnızca insanlar için geçerli bir olgu değil. Omurgasızlar dahil sinir sistemi olan her canlı uyur. Bununla birlikte evrimsel açıdan baktığımızda uyku oldukça dezavantajlı bir durumdur. Vahşi doğada canlılar uyku halinde yani bilinç dışı bir haldeyken son derece savunmasızdır. Peki canlılar yaşamlarını tehlikeye atma pahasına neden uyurlar?

Neden uyuduğumuza dair pek çok teori mevcuttur. Yukarıda belirttiğim gibi bu konuda ortak bir fikir birliği olmasa da uyku konusunda bazı detaylar netleştirilmeye başlanmıştır. Uykunun beynimizin kendini organize edebilmesi açısından çok önemli olduğu yapılan araştırmalar sonucu kanıtlanmıştır.

Yenilenme teorisi, bu görüşe göre gün boyunca yakılan her şeyi beyin gece yerine koyuyor ve yenileniyor. Araştırmalara göre beynin içinde birçok gen uyku esnasında etkinleşir ve bu genlerin yenileme ve metabolik yol ile ilişkili olduğu ortaya çıkarıldı. Bu teori Aristotales’e kadar dayansa da güncel yapılan araştırma bulguları teorinin doğruluğunu destekler niteliktedir.

Enerji tasarruf teorisi, teoriye göre enerji tasarruf etmek için uyuruz. Ancak bu teoriyi kanıtlayabilmek için yapılan araştırmalar gösteriyor ki, uyuyan bir birey ile uyku saatlerinde uyanık kalan birey arasındaki enerji tüketimi farkı 110 kaloridir. Bu kalori farkı uyku gibi karmaşık bir olguyu enerji tasarrufu olarak açıklamak için yetersiz kalmaktadır.

Beyin işleme ve hafıza güçlendirme, eğer uyku ihtiyacı yeterince karşılanmazsa bir bilgiyi öğrenmeye başladıktan sonra öğrenme sürecini tamamlamak zorlaşıyor ve bu süreç sağlıklı bir şekilde tamamlanmıyor. Tam bu noktada uykunun hafızayı ve öğrenmeyi güçlendirdiği sonucu net olarak ortaya çıkmaktadır. Uyku yalnızca hatırlama kabiliyetini güçlendirmesi için işlevsel değildir. Daha önemlisi karmaşık sorunlara özgün çözümler bulabilme yeteneği üzerindeki etkisidir. Bu yeteneğimiz bir gecelik uyku ile gelişmektedir. Yani gece uymak yaratıcılığımızı geliştiren bir olay olarak karşımıza çıkmaktadır. Beynimizdeki önemli sinirsel bağlantılar ile sinaptik bağlantılar birbirine bağlanıyor ve güçleniyor. Daha az önemli olanlar ise ortadan kayboluyor.

Elbette neden uyuruz sorusunun cevabı bu üç açıklama ile sınırlı değildir. Özetlemek gerekirse uyku biyolojik gerekliliğin ürünüdür. Uyku, uyanıkken yaşadığımız tüm sorunları ve soru işaretlerini temizler. Uyurken pek çok hormon salgılar ve vücudumuzdaki pek çok işlemi gerçekleştiririz. Yapım işlemleri yıkım işlemlerinden daha hızlı gelişir hatta kas çalışırken değil dinlenirken gelişir. Gün boyu öğrenilen bilgiler kalıcı hafızaya alınır, beyinde biriken atıklar temizlenir, hücreler arası bağlar kuvvetlenir yahut gereksiz bağlantılar zayıflatılır. Böylece öğrenme, hafıza, problem çözme, yaratıcılık, karar alma, odaklanma ve konsantrasyon gibi yetenekler gelişir. Yeterli uyumayanlarda bu fonksiyonlarda ciddi zayıflama görülür. Günde dört saat ve altında uyuyan insanlar en basit görevleri bile yapamaz hale gelir ve farkında olmadan mikro uyku denilen uyku haline geçerler. Altı saatten az uyuyanlar ise birkaç hafta sonra birkaç gün boyunca hiç uyumayanlar gibi fonksiyonlar gösterirler. Bunun uzun süre tekrarlanması halinde beyin buna alışır ve daha düşük bilinçsel seviye ile çalışmayı normalleştirir. Ne kadar uzun süre yetersiz uyku alınırsa gerçek bilişsel performansa ulaşmanız o kadar uzun sürer. Hatta uzun vadede beyin fonksiyonlarına zarar verdiğini gösteren bulgular da mevcuttur. Yeterli ve konforlu bir uyku düzenine sahip olmak sağlıklı bir yaşam sürmenin ön koşuludur.

Etiketler: uyku ,ihtiyaç, dinlenme, sağlıklı yaşam
Ekim 06, 2022
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Konfor Yatak olarak alışveriş deneyiminizi iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.